
Atık Yağ Nasıl Geri Dönüştürülür
Kullandığımız bitkisel yağlar, çöpe atıldıklarındaysa yağmur sularına karışarak toprağa sızıyor. Yeraltı sularıyla akarsu ve denizlere ulaşan atık yağlar su yüzeyini kaplayarak havadan suya oksijen geçişini önlüyor. Bu durum da balıkları tehdit ediyor. Atık yağların verdiği zarar bunlarla da bitmiyor. Lavaboya dökülen atık yağlar kanalizasyon sistemine zarar veriyor. Bu kimi zaman evlerdeki boruların tıkanması, kimi zaman da daha büyük ölçekli boruların tıkanarak aşırı yağış dönemlerinde şehirlerde kanalizasyon taşması şeklinde kendini gösterebiliyor.
Bunun için işletmelerde kullanılan bitkisel ve hayvansal atık yağlarını filtreleyerek kullanım ömrünü uzatmalıyız. Bu durum hem işletmelerin yağdan tasarruf etmesini sağlar hem de çevre kirliliğinin engellemiş oluruz. Ömrü tükenen atık yağları ise geri dönüşüm merkezlerine göndererek çevre kirliliğini engellemeliyiz ve geleceğe daha temiz ve güvenli ortam bırakmalıyız. Atık yağların geri dönüşümüyle ilgili en önemli özellik enerjiye çevrilerek tasarruf sağlanması ve ülkeye ekonomik açıdan destek olunmasıdır. Biyodizel, hayvansal ve bitkisel yağlardan, mum yağından ve evsel atık yağlardan üretilebilir. Bu yağların biyodizele dönüştürülmesini sağlayan sürece transesterifikasyon denilmektedir. En önemli kullanışlı yağ kaynakları, kolza tohumu, palm ve soya gibi yağlı ürünlerdir. Günümüzde üretilen çoğu biyodizel endüstriyel gıda üreticilerinin ve büyük restoranların atık bitkisel yağı kullanılarak yapılmaktadır. Kolza yağı gibi biyodizel üretimi amacıyla üretilen ekinlerin maliyeti, atık yağların maliyetinden çok daha yüksek olduğundan, atık yağdan üretilen biyodizel miktarı çok daha fazladır.